Açlık, soğuk, barınaksızlık… Dünyanın pek çok yerinde milyonlarca insan her sabah hayata karşı eşitsiz bir mücadeleyle uyanıyor. Özellikle savaş, doğal afet veya ekonomik kriz yaşayan bölgelerde insanlar, en temel ihtiyaçlara bile ulaşamıyor.
Birçok çocuk güne bir lokma kahvaltı yapamadan başlıyor; anneler, “Bugün ne yiyeceğiz?” sorusuna yanıt veremeden günü tamamlıyor.
İşte tam bu noktada acil yardım ekipleri devreye giriyor.
En karanlık anlarda, bir el uzanır; çaresizliğin içinden umut doğar, hayata tutunacak bir sebep daha filizlenir.
Elele Derneği
Kriz anlarında zamanla yarışan bu ekipler, gıda, su, kıyafet, battaniye ve ilk yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Açlık sınırında yaşayan bir ailenin eline uzatılan bir kumanya paketi, o an yalnızca karın değil, gönül de doyuruyor.
Bir çocuğa verilen sıcak bir mont, onun sadece vücudunu değil, geleceğe dair umudunu da ısıtıyor.
Afet bölgelerinde kurulan geçici barınaklar, insanların yeniden başlama cesareti bulduğu yerler oluyor.


Acil yardım, yalnızca fiziksel ihtiyaçları karşılamaz; aynı zamanda “yalnız değilsiniz” mesajını da verir.
Bu yüzden bağışlarınız, yardım tırlarına dönüşüyor; tencereler kaynıyor, eller uzanıyor, umut büyüyor.
Unutmayın, bir dakikalık gecikme bir hayat demek olabilir.
Siz de bir an önce harekete geçin, bir krizi umutla değiştirenlerden olun.